Babamın beyin tümörünün tedavisi hakkında notlar

Salı, Aralık 04, 2007

Dekort'un yan etkileri ve bizim Dekort tecrübemiz

Babama 2005 Temmuz sonunda beyin tümörü teşhisi konuldu ve bundan kısa bir süre sonra Dekort (dexamethasone) kullanmaya başladı. Tümör etrafında ödem oluşmasına yol açıyor; bu ödem tümörün etrafındaki dokulara baskı yaparak onların faaliyetlerini de engelliyor. Özellikle radyoterapi süresinde ve sonrasında ödem miktarı çok artabiliyor. Babam 8 mg'la başladı, bir ara 20 mg'a kadar çıkmak zorunda kaldı. Üç kere Dekort dozunu düşürme teşebbüsünde bulunduk, birinde 4 mg'a kadar inmeyi başardık. Ama her seferinde yeniden artırmak zorunda kaldık. Adeta bağımlılık yapıyor bu meret. Ama kullanmaya da mecburduk.

Babamın tümörü konuşma ve motor korteks bölgelerine çok yakın bir noktada, sol frontal-parietal bölgede idi. Tümör etrafındaki ödem birazcık artsın, veya babamın o an için kullandığı Dekort dozunu biraz azaltalım, bir-iki gün içinde hemen konuşması bozuluyor, hemen sağ elini kullanamaz oluyordu.

Dekort (ve genel olarak kortizon) kullanımında dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta, dozu birdenbire kesmemek, yavaş yavaş azaltmak. Bu madde aslında vücut tarafından da üretilen bir madde, ama dışarıdan yüksek doz verilince, vücuttaki bez, bunu üretmeyi durduruyor. Bildiğim kadarıyla sağlıklı bir vücut günde 0,75 mg muadili üretiyor. Dışarıdan kortizon vermeyi kesince bir anda vücudun üretimi devreye giremiyor ve ortada büyük bir açık oluşuyor. Ölüm tehlikesi içeren ciddi bir durum.

Dekort tabletler 0.50 veya 0.75 mglık 20 tablet içeren kutularda satılıyor. İçindeki prospektüste kullanım biçimlerine örnekler verilirken 3 mg, 4 mg gibi dozlardan bahsediliyor. Biz babama 0.75 mg'lıklardan günde bir kutu veriyorduk, epey endişe verici bir durumdu yani!

Kortizonun yan etkileriyle ilgili, anet haber gruplarından sağlık grubuna aşağıda, italikle alıntıladığım bir yazı gönderilmişti. Kim tarafından yazıldığını bilmiyorum, ama Dekort'un yan etkilerini oldukça iyi tarif ediyor bu yazı.

Bu yazıda sözü edilen yan etkilerle ilgili, bizim tecrübelerimizi, 2006'nın ilk aylarında, daha hastalıkla mücadelemizin 6. ayında iken yazmıştım. Belki bizim o zaman geçirdiğimiz zor günlere benzer günlerden geçen beyin tümörü hasta ve hasta yakınlarına bir faydası dokunur diye bu yazıyı bu blogda yayınlamayı uygun gördüm. Aşağıdaki metin babamın hala sağ olduğu bir "şimdiki zaman"da yazıldı, şimdi bütün ifadeleri tek tek geçmiş zamana çevirmeye elim uzanmadı, öyle bıraktım.

"Kortizonlar, yüksek dozda, uzun bir süre kullanıldıklarında oldukça fazla sayıda ve ciddi yan etkiler oluşturabilirler. Bu yan etkiler şöyle sıralanabilir: a.. İatrojenik (Tedaviye bağlı) Cushing Sendromu: Başlıca belirtileri; aydede yüzü, ense, omuzlar ve karında yağ toplanması, vücutta su ve tuz tutlumuna bağlı ödem ve tansiyon yükselmesi, ciltte incelme, ciltte mor çizgiler, vücutta sivilcelenme, kıllanmada artış, kemik erimesi, kaslarda erimedir. Kadınlarda ses kalınlaşması, saç dökülmesi olabilir."

Babam 6 aydır kullandığı halde, aydede yüzü daha yeni yeni oluşmaya başladı. Yanaklarında hafif şişmeler başladı. Ama bir taraftan kemoterapi gördüğü için olacak, hiç kilo almadı.

"b.. Psikolojik Bozukluklar: Ruhsal alevlenme, bazen depresyon olabilir. İntihar eğilimi görülebilir."

Psikolojik bazı sorunlar yaşıyoruz, ama bunun ne kadarı kortizona bağlı, ne kadarı asıl hastalığına bağlı, tam olarak bilemiyorum.

"c.. Ülser Oluşumu ve Yara Nedbeleşmesinde Gecikme: Kortizon mide asit salgısını arttırırken, koruyucu mukus tabakasını da bozar. Ayrıca yara etrafında nedbe dokusunu oluşturacak olan hücrelerin de aktivitelerini azalttığı için ülser oluşumuna neden olurlar. Ayrıca derideki yaraların kapanmasında da gecikme olur."

Dekort'la birlikte düzenli olarak mide koruyucu hap kullanıyor. Beyin cerrahisindeki doktorlar başta Ranitab yazıyorlardı, ama şimdi, aynı zamanda Dahiliye uzmanı olan onkologumuz, Ranitab için "20 yıl öncesinin ilacı bu, modası geçti, daha iyileri çıktı" diyor. Şimdi Nexium kullanıyor babam.

"d.. Enfeksiyon gelişiminin kolaylaşması: Özellikle virüs ve mantarlara ait enfeksiyon gelişimine bir yatkınlık olur. Tüberküloz (verem) mikrobunun tekrar alevlenerek hastalığın yeniden oluşmasına neden olur. Diğer bazı bakteriyel enfeksiyonlarında yayılmasına neden olabilir.

"Allaha şükür bu konuda bir olumsuzluk yaşamadık.

"e.. Ciltte İncelme: Ağızdan, damardan veya kabadan uzun süreli tedavi sonucunda yaygın olarak oluşabilir. Lokal uygulamalarda da bölgesel olarak oluşabilir."

Bu konuda da bir olumsuzluk yaşamadık şimdiye kadar.

"f.. Şeker Hastalığı Oluşumu: Kortizon, kan şekerinin kullanılmasını sağlayan hormon olan insülinin etkilerine zıt etki ederek kan şekerini yükseltir. Yatkın kişilerde şeker hastalığını aşikar hale getirebilirler. Şeker hastalığı aşikar olanlarda ise insülin ihtiyacını arttırırlar."

Babam, beyninde tümör çıkmadan, ilaçla tedavi edilecek hafiflikte bir diyabet sorunu yaşıyordu. Ama Dekort kullanmaya başlayınca, ilaçtan insüline geçtik. Bir ara, sabah akşam, hem NPH hem de R tipi insülin iğnesi vuruyorduk. Ama, birkaç ay önce, insülin ihtiyacı yavaş yavaş azaldı. Biz de kontrollü bir şekilde insülin dozunu azalttık ve artık hiç insülin vurmuyoruz. Ama, önceki şeker ilacını da vermiyoruz. Doktorumuz da şaşırdı, ama durum böyle.

"g.. Kas Hastalığı ve Halsizlik: Uzun süreli tedavilerde kaslarda erime yapar. Bu özellikle kol ve bacakların gövdeye yakın kısımlarında oluşur. Bu nedenlerde bu bölgedeki kaslarda güçsüzlük ortaya çıkar."

Babamın genel bir güçsüzlük ve halsizlik şikayeti var, ama yine ne kadarı kortizona bağlı, ne kadarı kemoterapinin yan etkisi, şu an kestirmek güç.

"h.. Büyümede Gecikme: Çocuklarda uzun süreli kullanım büyüme ve gelişme gecikmesine neden olur. Kısa süreli tedavide bu tür sorunlar oluşmaz. i.. Ödem: Kortizon vucütta su ve tuz tutulumuna neden olur. Su ve tuz tutlması özellikle böbrek hastalığı, kalp yetmezliği ve hipertansiyon hastalarında belirgin sorun yaratabilir."

Bu ilginç bir nokta, çünkü biz kortizonu, beyindeki ödemi çözmek için kullanıyoruz. Vücudun bir tarafında ödemi çözerken başka bölgelerinde nasıl su tutulumuna yol açtığını anlayabilmiş değilim.

Ama ödeme karşı dekortun yanı sıra, Bromelain adlı ananastan elde edilen bir enzim, Boswellia Serrata ağacı kabuklarından elde edilen bir özüt ve Berberine adlı bir başka bitkisel ürün de kullanıyoruz. Bunlar, vücudun diğer bölgelerinde ödem oluşmasını da engelliyor olabilirler.

Genel olarak bu ödem sorunuyla ilgili, tuz alımına çok dikkat edilmesi uyarısında bulunuyorlar.

"j.. Göz: Lokal olarak göze uygulanmaları gözün kornea tabakasında ülsere neden olabilir. Bu kalıcı bulanık görmeye neden olabilir. Gerek lokal gerekse sistemik kullanımları göz içi basıncı arttırarak glokoma neden olabilir. Katarakta neden olabilir."

Bu konuda neye dikkat etmeli, nasıl bir tedbir almalı, bilmiyorum.

"k.. Diğer Yan Etkileri: Kafa içi basıncın artması, kanın pıhtılaşma yeteneğinin artması, damar sertliği (ateroskleroz) gelişme hızının artması, impotans ve kadınlarda adetten kesilme oluşabilir. Ciltte telenjiektazi denilen yüzeyel damarların daha görünür hale gelmesine neden olabilir. Yüksek dozlarda kullanıldağında bazı kemiklerin bazı bölümlerinde ölüme neden olabilirler. Emziren kadınlarda ilacın süte geçebileceği ve bebek üzerinde yan etkiye neden olabileceği gerçeği sebebiyle bu kadınlarda günde 40 mg' dan fazla kullanılmamalıdırlar. Ayrıca kortizon dozundan en az 4 saat geçtikten sonra emzirme yapılmalıdır."

Kortizon kullanırken dikkatli olmak ve mümkün olan en kısa sürede dozu yavaş yavaş azaltma rejimini uygulayarak kurtulmak lazım.

Maalesef babamı kaybettik (22 Haziran 2007)

Evet, aradan 5 ayı aşkın bir süre geçmiş, ama ben bu bloga bir türlü bu haberi yazamadım. 22 Haziran 2007 Cuma günü, salalar verilirken babamı kaybettik.

Yazmak, sizinle (beyin tümörü hasta ve hasta yakınlarıyla) paylaşmak istediğim çok şey vardı, yazamadım.

Ben daha bu blogda yazmaya ilk başladığımda, bir karar almıştım. Babamın hastalığının seyri ne olursa olsun, babamı kaybetsek bile, burada veya başka platformlarda, beyin tümörleriyle mücadele eden hasta ve hasta yakınlarının yanında olmaya devam edecektim.

Yurtdışındaki beyin tümörü destek gruplarında sıkça dile getirilen bir söz vardır. "Burası, kimsenin isteyerek katılmadığı, ancak bir kere katıldıktan sonra da ayrılmak istemediği bir yerdir." Ben iyi çeviremedim, ama kastedilen, bu hastalık hiçbirimizin başına kendi isteğimizle gelmez. Ama böyle bir gruba katıldıktan sonra, gruptan ayrılmanın tek anlamı vardır: hastayı kaybetmek. Bunu da kimse istemez. Bazen, yakınlarını kaybeden bazı kimselerin bir süre sonra, "Bu kadar acı, bu kadar mücadeleye artık dayanamıyorum. Lütfen beni üyelikten çıkarın" diye mesaj gönderdikleri olur. Belki ben de bir gün o noktaya gelirim, ama o noktaya gelmeden, gücüm yettiğince burada olmaya gayret edeceğim.

Hepinize hayırlı şifalar ve selamlar, Şevket